Malum sonbaharın serin günlerini yaşamaya başladık. Aralık ayı artık çok uzak değil. Bu demek oluyor ki son 15 yıl olduğu gibi Tolkien dünyasının kapıları ardına kadar belki de son kez açılacak. Dile kolay Yüzüklerin Efendisi’nin çekilmeye başladığı zaman doğan çocuklar bugün 18 yaşına giriyor! Hayat ne de hızlı akmıyor mu?

2000’lerin başında Yüzüklerin Efendisi fırtınası süre dururken filmlerle beraber tartışılan en önemli noktalardan birisi de filmlerdeki kopukluklardı. Kimisi küçük hatalarla açıklanabilecek olsa da -mesela Frodo’nun durup durup değişen yara izinin yeri- açıklanamayan birçok büyük nokta vardı. Özellikle Kralın Dönüşü’nde iş ayyuka çıkmıştı. Gandalf’ın Faramir’i kurtarmaya giderken sahne geçişi sonrası asasını kaybetmesi gibi… Sonuçta bu bir asadır, söz konusu Gandalf ise bu hiç hayra alamet değildir. Bir başka örneği de hala açıklanamayan Kara Kapılar’a yürürken kaybolan atlar mesela…

Neyseki durum korktuğumuz kadar olmadı. Kralın Dönüşü’nden sonra Peter Jackson ağzındaki baklayı çıkardı ki kendisine bundan sonra yamyam da diyebiliriz aslında ya neyse. Karşımıza “Extended Edition” “Genişletilmiş Versiyon” filmleri çıkardı.

Peki neydi bu genişletilmiş versiyonlar? Kısaca hayallerimiz diyebiliriz belki. Ya da ben diyebilirim, sizler bana katılmazsınız. Bileceğiniz üzere Yüzüklerin Efendisi filminin en kısası yaklaşık 180 dakika sürüyor, hatta Kralın Dönüşü 210 dakika ile sınırları zorlamıştı. Buna rağmen kitapta olup filmde olmayan onlarca bölümle beraber kitapta olmayıp filmde olan bir sürü sahne vardı. Tabii ki böyle bir şeyi çekmeye kalkışmak kolay iş değildi. Yıllar sonra geriye dönüp iyi ki Peter Jackson bu işe el atmış diyebiliyorsam sanırım ortaya çıkan işin gerçekten iyi olduğundandır. Tabii ki eleştiriler olmuştu, her zaman olacak. Ama o dünyaya azıcık ucundan giren birisi bile eminim ki mutluluk ve gözyaşları eşliğinde izlemiştir filmleri.

Genişletilmiş versiyonlar diyorduk, evet filmlerde var olduğunu düşündüğümüz boşlukların doldurulmasıydı genişletilmiş versiyonlar. Sinemada gösterilmeyen yaklaşık 30-40 dakika arasındaki sahneleri kapsıyordu. Yani hemen hemen her filmde olan birkaç dakikalık ek görüntülerin DVD’lere saklanmasının çok ötesindeydi. Filmler bitti ve sonrasında genişletilmiş versiyon tartışmaları başladı.

Acaba Peter Jackson tamamen kitap ile uyumlu bir film mi çekmişti? Cevap, tabii ki hayır ya da ne yazık ki hayır. Ancak yine de bizleri mutlu etmeye yetecek kadar çok görüntü vardı. Şimdi izlerken yaşadığım sevinci hatırladım da, ne güzel günlerdi be.

Tabii ki o yıllar zor yıllardı bizler için. Henüz “Yeni Türkiye” kurulmamış, ülke toplu iğne üretemez durumda, her şeyde nasıl dışarıya bağımlıyız anlatamam. Acaba genişletilmiş versiyonlar Türkiye’de satışa sunulacak mı diye tartışmaya başladık. O zamanlar filmin Türkiye dağıtımcısı Umut Sanat. Tabii ki inanılmaz bir beklenti var, sadece ek görüntüler değil, asıl hazine 9 saatlik kamera arkası görüntüler, röportajlar, yapım aşamaları ve nicesi… Büyük bir olaydı bizler için, eserin Türkçe alt yazıyla yayınlanması hem Tolkien severler hem de koleksiyonerler için paha biçilemezdi.

Ancak yurt dışında satışa sunulmasına rağmen Umut Sanat beklenilen girişimi gerçekleştirmedi ve koleksiyon Türkiye’ye getirilmedi. Bizler sessiz kalacak değiliz elbet, o zamanlar nasıl hakkımızı arıyoruz, türlü toplantılar ve beyin fırtınaları anlatamam. Çok fiyakalı bir mektup yazdık ve toplu olarak sesimizi duyurmak, koleksiyonun izleyiciyle buluşması için Umut Sanat’a topluca baskı yaptık. O an için gerçekten Umut Sanat’ın aldığı bu kararı gözden geçireceğini düşünüyorduk. Ama yanılmışız. İşte sizlere o tarihi belge. Umut Sanat adına sizlerden özür dilerim, kendileri henüz Türkçe klavye kullanmıyormuş o zamanlar. Bak şimdi sorsanız inkar ederler o günleri, eminim. İşte Umut Sanat’ın genişletilmiş versiyon talebimize verdiği cevap!

Konu:  Lord of the Rings – Extended DVD  /  Yuzuklerin Efendisi- Genisletilmis DVD

Umut Sanat’tan merhaba,

Yuzuklerin Efendisi filmlerinin uzun versiyon DVD’lerinin Turkiye’de de cikmasi arzunuzu dile getiren e-mail’iniz icin tesekkur ederiz.

Turkiye’ye bu gorkemli uclemeyi Umut Sanat’in getirmesi rastlanti degil. Uclemenin gerceklestirilecegi belli oldugu anda (1996), Umut Sanat bu yapimin Turkiye haklarina talip oldu ve uzerine dusen agir gorevleri yerine getirdi. Cok buyuk ozverilerle getirilen bu filmler, yine ayni derece buyuk bir ozenle yayina hazirlaniyor. Umut Sanat’ta herkes bir Yuzuklerin Efendisi hayrani ve diger hayranlara en iyiyi saglamak icin calisiyor.

Cok arzu ettigimiz halde, uzun versiyon DVD’leri Turkiye’de ne yazik ki sizlere sunamadik. Bunun nedeni de maliyet sorunu. 4 DVD’den olusan ve bir cok farkli bolumler iceren bu setlerin 2 DVD’den olusan versiyonlari kadar satilmasi halinde bile, tuketiciye maliyeti en az iki kati olacakti. Soz konusu 4 DVD’den olusan setlerin, kisa versiyonlarina gore, alicisinin, %50 oraninda dusuk olmasi halinde ise maliyet, buna ek olarak, %200 daha artacakti.

Bu cok ozel seti sizlere sunabilmek icin buyuk bir caba harcadik ve hic kar etmemeyi dahi goze aldik. Ancak yaptigimiz piyasa arastirmalarina gore, ancak 1.000 adet satilabilecek (bir cok kisi, 2 DVD’lik seti aldigindan ve 4 DVD’lik seti alma arzusunda olmadigindan) bu setin maliyetinin tahayyul edemeyeceginiz kadar yuksek olacaği ortaya cikti ve bu arzumuzu ne yazik ki gerceklestiremedik. Tek tesellimiz, arzu edenlerin, bu ozel seti orijinal dilinde yuzbinlerce adet basan ABD’den veya Ingiltere’den temin edebilecek olmasidir.

Bu konuda yasadiginiz uzuntuyu, sizinle ayni duzeyde paylastigimizdan emin olabilirsiniz.

Saygilarimizla.

Umut Sanat

Aman ne üzüldük, bir de akıl veriyorlar ABD’den alın diye. Aldık tabi, size soracak değiliz. Türkçe alt yazı da her yerde vardı o yıllar, filmi de izleyebildik ama nafile insan böyle setlerin ülkesine gelmediği için üzülüyor ister istemez. Belki günümüzdeki kadar yaygın değildi, ama vardı işte.

Dile kolay 11 yıl geçmiş bu mailden. Yıllardır e-posta kutumun saklananlar klasöründe itinayla bekler. Artık gölgelerden çıkma vakti gelmişti!

Birkaç yıl önce sanıyorum filmin dağıtım hakları Umut Sanat’tan çıktı. Bir umut daha doğdu işte o gün, acaba yeni şirket bu seti değişen teknolojiyle beraber Blu-Ray formatıyla piyasaya sunar ve gözlerimize bayram çeker mi diye. Setin ithal edileceğini duyunca tabii ki ilk olarak Türkçe alt yazı olacak mı diye merak ediyor insan. Malum saatlerce kamera arkası görüntüsü vardı ve ne kadar İngilizce bilirsen bil hiçbir şey ana dilinin tadını vermiyordu. Konu bu film olunca insan hiçbir şeyi kaçırmak istemiyor, şüphesiz ki anlayamazsınız! Yeni şirket yenilik yapıyor gibi ABD’deki setin aynısını getirip burada satışa sundu, işte zarar diye buna derim. Çünkü hali hazırda bu seti alma potansiyeli olan herkes bir şekilde bu seti edinmişti. Yani filmlerden neredeyse 8-9 yıl sonra bu seti getirip üstüne 200 lira da fiyat koyunca acaba hiç sattı mı çok merak ediyorum. Bu haberi duyduğumda Amazon’da ilgili set 30-40$ aralığında seyrediyordu, yani durum bu kadar vahimdi aslında.

Açıkçası ben başlıktaki o “ek” kelimesine takıldım en çok. Eğer buraya kadar sabredip okuduysanız gerçekten bu bilgiyi öğrenmeyi hakediyorsunuz demektir. Bu yüzden sizi seviyorum aslında. Şöyle izah edeyim; genişletilmiş versiyonlar piyasaya çıktığında, ki bu 2004-2005 dönemini kapsıyor sanıyorum. Yüzüklerinefendisi.com forumunda tartışmalar tabii ki dinmedi. Şimdi burada eski forum girdilerini yayınlayıp kendimi küçük düşürmek istemiyorum çünkü hala duruyorlar, evet. Çok güzelmiş ya o yıllar, gerçekten bak. Evet ne diyordum. Ben yani bizler kesinlikle genişletilmiş versiyon konusunda tatmin olmamıştık. Çünkü 3 filmde toplam 2 saate yakın ekstra görüntü seyretmiş olsak da hala kafalarda soru işaretleri vardı. Üstüne dedikodular tabii ki…

Mesela hiç ortalarda gözükmeyen Tom Bombadil’in görüntüleri var mıydı? Christopher Lee’nin Kral’ın Dönüşü sonrası çok kızgın olduğunu okumuşsunuzdur, okumadıysanız şu an öğrenmiş oldunuz işte. Sebebi kesilen sahneleriydi tabii ki, acaba filmde hiç işlenmeyen Shire Temizliği çekilmiş olamaz mıydı? Bunlar olmasa bile Kara Kapılar’da kaybolan atların akıbeti neydi? Ya da hiç görünmeyen ama kadroda yer alan kahraman Gil-Galad? Celeborn? Faramir – Eowyn aşkının genişletimiş versiyonda bile 1 dakikaya sığdırılması kabul edilebilir miydi? Bizler de etmedik tabii ki. İşte o zaman filmden savaş alanlarında kareler bulunmaya başladı. Gil-Galad’ın Celeborn’un sahnelerini gösterdik birbirimize. Yani tatmin olmamıştık, eksik olan şeyler vardı. Evet henüz “ek” kelimesine gelmiş değilim ama sabredin azıcık daha.

İşte o zaman ortaya atıldı Yüzüklerin Efendisi Full Versiyon dedikodusu. Sadece bizler değil, tüm dünyadan yüzük severler böyle bir şeyin olduğuna hep inandı. İzlediklerimizden fazlası vardı, olmalıydı. Konudan emin olduğumuz için tahminlerde bulunmaya başladık. Mesela kitabın yazılışının 50. yılı güzel olmaz mıydı, ne yazık ki o tren 2005 yılında kaçtı. Kimisi erken buluyordu zaten. Böyle setler 10 yıllarca bekleyebiliyordu. Belki filmin 10. yılında çıkar diye de ummadık değil, ama o treni de kaçırdık.

2023 yılının Cumhuriyetimizin 100. yılı olmasının yanında Tolkien ustanın da vefatının 50. yıl dönümü olacak. Ne dersiniz, iyi bir tarih olabilir mi? Filmin de 20. yıl dönümü olacak hem, neden olmasın ki? Daha çok var demeyin, bakın 2004 yılında Hobbit’in çekileceği konusunda tartışmalara başlamışız. Aşağı yukarı 8-9 yıl beklemişiz, 2023’ü mü bekleyemeyeceğiz, yapmayın. Bekleriz. Çok da güzel bekleriz. Bak Hobbit demişken, bir ara yaşadığım hayal kırıklıklarını burada toplasam iyi olacak, sevdim burayı. Gözümün önünde durur hem.

Bekleyeceğiz diyorum da, neye dayanarak. Gerçekten buraya kadar okuyan varsa kendisi benden Beş Ordular Savaşı’na bir kişilik bilet kazandı, lütfen bana ulaşsın. Peter Jackson diyordum, yani kısaca yamyam. Comic Con’u duymuşsunuzdur. Yıllardır San Diego’da gerçekleşen geniş katılımlı bir fuar. Çizgi roman ağırlıklı olmak üzere son yıllarda dizilerden filmlere birçok katılımcıya ev sahipliği yapıyor. Paneller ise fuarın en keyifli anlarını oluşturuyor. Buyurun sözü Beş Ordular Savaşı söyleşisinden Peter Jackson’a bırakayım.

Kısa bir özet geçeyim o halde. Kahramanımız çocuk öncelikle Leydi Galadriel’i karşısında görmenin şokunu yaşıyor:) Sonra yıllardır beklenilen soruyu yöneltiyor. Acaba daha önce görülmemiş sahneler var mı diye. Videodan görüldüğü üzere Peter Jackson öncelikle şakaya vuruyor ama DVD’lere eklenmemiş sahnelerin olduğundan ancak bunları tasnif etmenin çok zor olacağından bahsediyor. İşte tam burada da kapitalizm devreye giriyor ve o sözcükler dökülüyor; “If it’s enough interest from people” boşuna yamyam demedim kendisine. Böylelikle yıllardır tartıştığımız, çıkacağını umduğumuz bir “full” versiyonun umutları yeşeriyor. Kim bilir belki bir gün. Sahi, çok güzel olmaz mı?

Bu arada bilet konusunda ciddiyim.

Orta Dünya’dan selamlar!